Ana içeriğe atla

Translate

14 Şubat Problematiği

Heryerde kırmızı kalpler, güller... El ele dolaşan sevgililer...Ve yine aynı klişe: ''Sevgililer Günün kutlu olsun aşkım. .. ''  


Alış-veriş merkezleri dolaşılır. Sevgiliye envai çeşit hediyeler alınır. Mağazalar bol bol rant sağlar vs vs...


Gelelim asıl mevzuya... Dünyadaki milyonlarca saçmalığı benimseyişimiz yetmezmiş gibi birde Sevgililer Günü'nü kutsal bayramımızmış gibi benimsemişiz malesef.  Fakat kime kızmak gerek bilmiyorum... 


St. Valentinus isimli rahibin idam ediliş gününü zamanla Valentine's Day'e çeviren zihniyet, bizimle hiç alakası olmayan bu günü ömrümüze empoze etmiş. Valentinus'un toprağı bol olsun orası ayrı :)  Adamcağız öldürüldüğünde ''Ölüm yıldönümümde deli gibi alışveriş yapın e mi!'' diye vasiyet etmiş olamaz değil mi? Sevgilisiyle bu gün için özenle hazırlananlar da epey çok. Bu durumda ne demek lazım ?
 ''Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun''  


Benim gibi yalnızlığın tadını doyasıya çıkaran dostlarıma da mutluluklar diliyorum. Neticede hayattaki en gerçek sevgili ve mutluluk kaynağı;
Yaratıcımız, ailemiz... kendi şahsiyetimiz... :)

r.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Kozmik Bebeğim Bob Dylan...” yayında!

Merhaba muggle aleminin sevgili sakinleri... Operadaki Lamba Cini Podcast için yeni bir bölüm yayınladım! Bir ozan, şair, ressam, baba, dede, radyo dj’i, pek çok şiir kitabının, otobiyografinin, sayısız şarkının yazarı,bestecisi... Oscar ve Nobel ödüllü söz yazarı, harika bir müzisyen... Rumy için ise kozmik bebeği, paralel evrendeki kocası, kuzu kafalısı, biricik Bob Dylan’ı... Bu bölümde geçtiğimiz Mayıs’ta 83. yaşına giren ama Rumy için yaşı hep 24 olan üstadın, Bob Dylan’ın geçmiş doğum gününü ve yaşamını kutluyoruz... Ayrıca “birazcık” Dylan fantezisi yapıyoruz...   İyi ki doğdun Bob Dylan... 🎊

“Geç Kalmak İçin Henüz Erken... | Kaybedilmiş Potansiyel, Ukdeler, Pişmanlıklar ve İkigaiye Ulaşmak” Yayında!

Merhaba... Siz de bir keşmekeşin, içe oturan hırçın bir saçmalık ağının içinde misiniz?  Bu ara sıra hepimize olur... Vazgeçtiklerimiz, arkamızda bıraktıklarımız, ukdeler, pişmanlıklar ve kaybedilmiş potansiyel hortlak gibi peşimizdedir. Ne zaman soluklanıp ne kadar ileri gittiğimize bakmak için bir durup arkaya baksak, o malum kaybedilmiş potansiyel ve ukdeler hep oradadır. Tıpkı huzursuz bir hortlak gibi.  İşte bu yüzden Operadaki Lamba Cini Podcast’de geçen hafta bunu konuştum... Yeni bölümü hemen dinleyebilirsiniz... Operadaki Lamba Cini Podcast’e 🍎’dan ya da Spotify’dan ulaşabilirsiniz...  Sevgiyle Kalın, olur mu?  Xoxo, Rumeysa

"Almanya" Bölümü Yayında!

  Almanya yolcusu kalmasın! Beş Dakikaya Oradayım!  Podcast'in yeni bölümü hemen burada:  #3 - Almanya   Almanya deyince aklımıza kim bilir neler geliyor? Muhteşem doğası, bira, bundesliga, Weimar belki...  Bu bölümde antik çağlardan, cermen kabilelere, Sezar'dan, Commentarii de bello Gallico'ya, gotlara, gotlardan anglosaksonlara, anglosaksonlardan, Kutsal Cermen İmparatorluğuna, Dede Korkut Hikayelerinden, Weimar Almanyası'na, Nazilere, Colonia Dignidad'a... Nelerden nelerden ve daha nelerden bahsettik.  Almanya'nın refah-çöküş, yeniden diriliş kaos, katliam bilim, sanat-gelişmişlik, ilkellik-ırkçılık, faşizm-özgürlük ve karmaşa dolu... Kaotik ve açıkçası bir o kadar destansı olan tarihini konuştuk.  Beş Dakikaya Oradayım!  Apple Podcast'lerde, Spotify'da Anchor'da sizinle... Sevgiler.... Rumy-