Hey... Ben geldiiiiim!
Doğrusu inanılır gibi değil. Yıllar sanki büyük alışveriş
indirimi için sırada bekleyen, kapı açılır açılmaz içeri hücum eden insan
kalabalığı gibi aceleci. Dur yahu! Bu ne acele cadaloz? Otur dinlen, bir hasbihal
edelim, soluklanalım, nasılsın diye sor... Ama yok, illa hızla gelip geçecek,
arkasında anılardan, kahkalardan ya da kalp kırıklarından oluşan bir iz
bırakacak. Ne yapalım canım... Demek ki böyle olması gerekiyor cicim diyerek
gülümseyip devam edelim :) Uzuuuuuun boşluklar, bitmezcesine verilen aralar,
yaşam savaşı, galibiyetler, mağlubiyetler, belleğime eklenen taze kelimeler
derken sahiden on yıl geçmiş. Bu on yılda ne mi oldu? Mesela ben bilgisayarın
başına oturup bu bloğu yazmaya başladığımda dolar 1.74 TL'ydi :) Korona'ymış
Kripto'ymuş tüm bu K'lardan bihaberdik. Yine dert edip kendimizi epeyce
bunaltacak şey bulurduk ama şuan yaşadığımız distopik günlerden çok uzaktık...
Yarın ne olur bilmiyorum, bilen varsa söylesin. Şimdilerde ben hayatın her
gününü tat alarak geçiriyorum, daha bir hissediyorum her şeyi. Eskiden de
böyleydim ama şimdi sanki 'daha bir'yim. Dünya'nın kaç bucak olduğunu
öğrendikten sonra insan kendi kıymetini nasıl da anlıyor, kendisini olması
gerektiği gibi nasıl sahiplenip başının üstüne koyuyor... Bu tatlı mavi gökyüzü,
balkonumdaki bebek güvercinler, annem ve her şey için teşekkürler...
xx, R.
Merhaba muggle aleminin sevgili sakinleri... Operadaki Lamba Cini Podcast için yeni bir bölüm yayınladım! Bir ozan, şair, ressam, baba, dede, radyo dj’i, pek çok şiir kitabının, otobiyografinin, sayısız şarkının yazarı,bestecisi... Oscar ve Nobel ödüllü söz yazarı, harika bir müzisyen... Rumy için ise kozmik bebeği, paralel evrendeki kocası, kuzu kafalısı, biricik Bob Dylan’ı... Bu bölümde geçtiğimiz Mayıs’ta 83. yaşına giren ama Rumy için yaşı hep 24 olan üstadın, Bob Dylan’ın geçmiş doğum gününü ve yaşamını kutluyoruz... Ayrıca “birazcık” Dylan fantezisi yapıyoruz... İyi ki doğdun Bob Dylan... 🎊
Yorumlar