Ana içeriğe atla

Translate

So Hyang'cılar burada mı? Günün şarkısı bana gelsin.





Hey... 
Nasılsınız? Bu posta denk geldiğinizde gününüz nasıl geçiyordu acaba... Umarım hayat size nazik davranıyordur ve her şey yolundadır. Misty'nin tüm zamanların en en en güzel şarkılarından biri olduğuna eminim ama onu So Hyang'dan dinlemek sanki bir melek omzunuza oturmuş da sizin için Misty söylüyormuş gibi hissettiriyor. :)

So Hyang'ın müzik kariyeri uzuuuuun yıllara dayansa da benim küçük dünyama dahil oluşu son 5-6 yıl içinde oldu. Emre Yücelen'in So Hyang'la ilgili bir analizine denk gelmiştim galiba ve o günden sonra da dinlemeyi bırakamadım. So Hyang öyle tatlı bir insan kiiiii! Mütevazi, iyi kalpli ve son derece ayakları yere basan bir sanatçı :) Umuyorum ki bana da, bize de birgün O'nu canlı dinlemek ve bulutlarda uçmak nasip olur :)  Şimdi bunları okurken bir yandan So Hyang'ın nefis sesini dinliyorsanız ve kendisiyle ilgili daha çok fikir sahibi olmak istiyorsanız Emre Yücelen'in Stüdyo Sohbetleri'ne bakabilirsiniz, So Hyang ile Kore'de buluşup sohbet etme şansını yakalamıştı! :) 



Peki siz So Hyang'la ilk ne zaman tanıştınız? :) Eğer "Operadaki Lamba Cini" sayesindeyse buna mutlu olurumm! :) 

Sevgiler, Rumy x



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Kozmik Bebeğim Bob Dylan...” yayında!

Merhaba muggle aleminin sevgili sakinleri... Operadaki Lamba Cini Podcast için yeni bir bölüm yayınladım! Bir ozan, şair, ressam, baba, dede, radyo dj’i, pek çok şiir kitabının, otobiyografinin, sayısız şarkının yazarı,bestecisi... Oscar ve Nobel ödüllü söz yazarı, harika bir müzisyen... Rumy için ise kozmik bebeği, paralel evrendeki kocası, kuzu kafalısı, biricik Bob Dylan’ı... Bu bölümde geçtiğimiz Mayıs’ta 83. yaşına giren ama Rumy için yaşı hep 24 olan üstadın, Bob Dylan’ın geçmiş doğum gününü ve yaşamını kutluyoruz... Ayrıca “birazcık” Dylan fantezisi yapıyoruz...   İyi ki doğdun Bob Dylan... 🎊

“Geç Kalmak İçin Henüz Erken... | Kaybedilmiş Potansiyel, Ukdeler, Pişmanlıklar ve İkigaiye Ulaşmak” Yayında!

Merhaba... Siz de bir keşmekeşin, içe oturan hırçın bir saçmalık ağının içinde misiniz?  Bu ara sıra hepimize olur... Vazgeçtiklerimiz, arkamızda bıraktıklarımız, ukdeler, pişmanlıklar ve kaybedilmiş potansiyel hortlak gibi peşimizdedir. Ne zaman soluklanıp ne kadar ileri gittiğimize bakmak için bir durup arkaya baksak, o malum kaybedilmiş potansiyel ve ukdeler hep oradadır. Tıpkı huzursuz bir hortlak gibi.  İşte bu yüzden Operadaki Lamba Cini Podcast’de geçen hafta bunu konuştum... Yeni bölümü hemen dinleyebilirsiniz... Operadaki Lamba Cini Podcast’e 🍎’dan ya da Spotify’dan ulaşabilirsiniz...  Sevgiyle Kalın, olur mu?  Xoxo, Rumeysa

"Almanya" Bölümü Yayında!

  Almanya yolcusu kalmasın! Beş Dakikaya Oradayım!  Podcast'in yeni bölümü hemen burada:  #3 - Almanya   Almanya deyince aklımıza kim bilir neler geliyor? Muhteşem doğası, bira, bundesliga, Weimar belki...  Bu bölümde antik çağlardan, cermen kabilelere, Sezar'dan, Commentarii de bello Gallico'ya, gotlara, gotlardan anglosaksonlara, anglosaksonlardan, Kutsal Cermen İmparatorluğuna, Dede Korkut Hikayelerinden, Weimar Almanyası'na, Nazilere, Colonia Dignidad'a... Nelerden nelerden ve daha nelerden bahsettik.  Almanya'nın refah-çöküş, yeniden diriliş kaos, katliam bilim, sanat-gelişmişlik, ilkellik-ırkçılık, faşizm-özgürlük ve karmaşa dolu... Kaotik ve açıkçası bir o kadar destansı olan tarihini konuştuk.  Beş Dakikaya Oradayım!  Apple Podcast'lerde, Spotify'da Anchor'da sizinle... Sevgiler.... Rumy-