Ana içeriğe atla

Translate

Sizin hiç bebek güvercininiz oldu mu?

Merhaba... 

Son yıllarda her bahar-yaz- son bahar balkonumuzdaki saksılarda ya da köşede keyifle yumurtlayan güvercinleri görüyorum. Sürekli sabırla oturan bir güvercin varsa orada mutlaka yumurta da vardır. "Canım benim... Bir kımılda bakalım yoksa yumurta mı koydun oraya?" Deyince usulca kanat çırpıp uzaklaşan sevimli kanatlı ebeveynin altından mucize görünür; küçük beyaz oval bir ya da birkaç miras. Ki çoğu zaman biri ertesi gün konulmak üzere ikişer ikişer yumurtlarlar... Sevinç çığlıklarıyla yeniden anneanne oluyoruz deyip mutluluktan uçarım. Sonra yumurtalar çatlar, içinden yumuşacık, sıcacık, küçücük sarı tanecikler görülür. İçlerinde can olan, küçücük bedenleri içinde yaşam bulunan dünya tatlısı canlılar. Her gün heyecanla defalarca kontrol edip büyümelerine şahit olurum. Büyüyüp, tüylenip, renklenip, uçup giderler... İşte şimdilerde balkonumu bereketlendirecek olan bebek güvercinlerin hayalini kuruyorum. 





Kim bilir yenileri ne zaman gelecek? Kim bilir bahar ne zaman gelecek?


Xoxo,

Rumeysa-





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Kozmik Bebeğim Bob Dylan...” yayında!

Merhaba muggle aleminin sevgili sakinleri... Operadaki Lamba Cini Podcast için yeni bir bölüm yayınladım! Bir ozan, şair, ressam, baba, dede, radyo dj’i, pek çok şiir kitabının, otobiyografinin, sayısız şarkının yazarı,bestecisi... Oscar ve Nobel ödüllü söz yazarı, harika bir müzisyen... Rumy için ise kozmik bebeği, paralel evrendeki kocası, kuzu kafalısı, biricik Bob Dylan’ı... Bu bölümde geçtiğimiz Mayıs’ta 83. yaşına giren ama Rumy için yaşı hep 24 olan üstadın, Bob Dylan’ın geçmiş doğum gününü ve yaşamını kutluyoruz... Ayrıca “birazcık” Dylan fantezisi yapıyoruz...   İyi ki doğdun Bob Dylan... 🎊

“Geç Kalmak İçin Henüz Erken... | Kaybedilmiş Potansiyel, Ukdeler, Pişmanlıklar ve İkigaiye Ulaşmak” Yayında!

Merhaba... Siz de bir keşmekeşin, içe oturan hırçın bir saçmalık ağının içinde misiniz?  Bu ara sıra hepimize olur... Vazgeçtiklerimiz, arkamızda bıraktıklarımız, ukdeler, pişmanlıklar ve kaybedilmiş potansiyel hortlak gibi peşimizdedir. Ne zaman soluklanıp ne kadar ileri gittiğimize bakmak için bir durup arkaya baksak, o malum kaybedilmiş potansiyel ve ukdeler hep oradadır. Tıpkı huzursuz bir hortlak gibi.  İşte bu yüzden Operadaki Lamba Cini Podcast’de geçen hafta bunu konuştum... Yeni bölümü hemen dinleyebilirsiniz... Operadaki Lamba Cini Podcast’e 🍎’dan ya da Spotify’dan ulaşabilirsiniz...  Sevgiyle Kalın, olur mu?  Xoxo, Rumeysa

"Almanya" Bölümü Yayında!

  Almanya yolcusu kalmasın! Beş Dakikaya Oradayım!  Podcast'in yeni bölümü hemen burada:  #3 - Almanya   Almanya deyince aklımıza kim bilir neler geliyor? Muhteşem doğası, bira, bundesliga, Weimar belki...  Bu bölümde antik çağlardan, cermen kabilelere, Sezar'dan, Commentarii de bello Gallico'ya, gotlara, gotlardan anglosaksonlara, anglosaksonlardan, Kutsal Cermen İmparatorluğuna, Dede Korkut Hikayelerinden, Weimar Almanyası'na, Nazilere, Colonia Dignidad'a... Nelerden nelerden ve daha nelerden bahsettik.  Almanya'nın refah-çöküş, yeniden diriliş kaos, katliam bilim, sanat-gelişmişlik, ilkellik-ırkçılık, faşizm-özgürlük ve karmaşa dolu... Kaotik ve açıkçası bir o kadar destansı olan tarihini konuştuk.  Beş Dakikaya Oradayım!  Apple Podcast'lerde, Spotify'da Anchor'da sizinle... Sevgiler.... Rumy-