Ana içeriğe atla

Translate

Korecanlar burada mı? Son Ye-Jin aşkına! En güzel filmleri ve dizilerini konuşuyoruz :))

Sevgili Korecanlar, burada mısınız? :)) 

Ben buradayım ve yüzümdeki kocaman sırıtışla bu postu yazıyorum :) Siz de gülümsemeye başladıysanız Son Ye-Jin'i muhtemelen benim kadar seviyorsunuz. :) Son Ye-Jin'in hayatını ya da rol aldığı tüm yapımları uzun uzun konuşmaya gerek yok.  Aslına bakarsanız rol aldığı her şeyi izlediğimi söyleyemem :) Fakat en favori Kore'li kadın oyuncum olduğunu söyleyebilirim. Kendisini genel olarak herkes pek bir seviyor, bu sevginin sebebi minnoş sevimliliği, güzelliği, yeteneği ve karakteri elbette :) Son Ye Jin'in güzel bir kalbi olduğunu düşünüyorum ve ömrünün de kendisi gibi güzel olmasını diliyorum, umarım gamzesinde uykuya dalınası taşşşş Hyun Bin ile ve doğmak üzere olan çocuklarıyla uzun ve güzel bir ömürleri olur :)

Son Ye Jin'in pek çok güzel filmi var fakat ben şuan sadece üç tanesini paylaşmak istiyorum! 


* Haftanın ilk Son Ye-Jin filmi, Klasik!!!! 2003


Ablama sorsak şuan size bunun en sevdiği romantik Kore filmi olduğunu söyler, adı üstünde "Klasik", Klasik bir aşk filmi...  Bana sorsanız ben de size en sevdiğim romantik Kore filminin Klasik olduğunu söylerim. İlk izlediğimde çok küçüktüm ama o zaman bile kalbimde yer etmişti. Klasik, bir anne ile kızınının kendi hayatlarındaki aşk hikayelerini bize paralel olarak anlatıyor...  İkisinin de ilk aşklarını, ayrılıklarını, kavuşmalarını ya da kavuşamamalarını izliyoruz.

Öyle saf ve naif bir film ki, ---hele o yağmurda merdivenden inme sahneleri...----  izlediyseniz hatırlayacaksınız :)  İzlemediyseniz umarım izlersiniz, snopsisini ya da oyuncularını bile ayrıntılı anlatma gereği duymuyorum şuan ama izleyin diyorum :) 


**Haftanın ikinci Son Ye-Jin filmi "Hatırlanacak Bir Anı..." 2004


Evet "A moment to remember..."  Yüzyıllar önce de bahsettiğim o malum film :)

EN güzel Son Ye Jin filmlerinden biri. Belki de en güzeli... Bilemiyorum. İzleyince Kore'li senaristlere "Allah sizi kahretmesin, illa beni ağlatacak mısınız siz!!!??" diye isyan edesiniz geliyor, zaten filmin afişine bakınca kalbinizin kırılacağını anlıyorsunuz. Alzhaimer hastası 20'lerindeki bir kadın ile sevdiği adamın öyküsü. Hala izlemeyen kaldıysa tabii :)) 


*** Haftanın üçüncü Son Ye-Jin filmi, Müzakere /Arabulucu- 2018



Ay ben aksiyon seviyorum aksiyonnnn!!! (kendi hayatımda olmasın böyle bir şey aman! ) 

Son Ye Jin ve Hyun Bin'in beraber olduğu bir film varken ve böyle güzel bir film varken paylaşmasam olmazdı. Evet kendisi bir Rehine olayı filmi ama gayet güzeldi bence! Bu film biter bitmez düşündüğüm şey şuydu; "Allahım Allahım! İkisinin başka bir yapımı daha olmalı, beraber tekrar izlemem lazım.!" Zaten filmde beraber sahneleri yok gibi malum.. (!') :P Neyse siz izleyin :P 


Ben ikisinin başka bir yapımı daha olmalı derken Allah sesimi duydu ya da senaristler duydu bilemiyorum :)) Ve sonra bildiğiniz üzere şahane bir şey çıktı ortaya; Crash Landing On You!!!! Eveeeeetttt...Ama onu başka bir zaman konuşuruz değil mi? Çünkü Crash Landing On You gibi bir güzelliği tek başına ele almak isterim. :)) 



Şimdilik hoşçakalın, Sevgiler.
Rumy x



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

“Kozmik Bebeğim Bob Dylan...” yayında!

Merhaba muggle aleminin sevgili sakinleri... Operadaki Lamba Cini Podcast için yeni bir bölüm yayınladım! Bir ozan, şair, ressam, baba, dede, radyo dj’i, pek çok şiir kitabının, otobiyografinin, sayısız şarkının yazarı,bestecisi... Oscar ve Nobel ödüllü söz yazarı, harika bir müzisyen... Rumy için ise kozmik bebeği, paralel evrendeki kocası, kuzu kafalısı, biricik Bob Dylan’ı... Bu bölümde geçtiğimiz Mayıs’ta 83. yaşına giren ama Rumy için yaşı hep 24 olan üstadın, Bob Dylan’ın geçmiş doğum gününü ve yaşamını kutluyoruz... Ayrıca “birazcık” Dylan fantezisi yapıyoruz...   İyi ki doğdun Bob Dylan... 🎊

“Geç Kalmak İçin Henüz Erken... | Kaybedilmiş Potansiyel, Ukdeler, Pişmanlıklar ve İkigaiye Ulaşmak” Yayında!

Merhaba... Siz de bir keşmekeşin, içe oturan hırçın bir saçmalık ağının içinde misiniz?  Bu ara sıra hepimize olur... Vazgeçtiklerimiz, arkamızda bıraktıklarımız, ukdeler, pişmanlıklar ve kaybedilmiş potansiyel hortlak gibi peşimizdedir. Ne zaman soluklanıp ne kadar ileri gittiğimize bakmak için bir durup arkaya baksak, o malum kaybedilmiş potansiyel ve ukdeler hep oradadır. Tıpkı huzursuz bir hortlak gibi.  İşte bu yüzden Operadaki Lamba Cini Podcast’de geçen hafta bunu konuştum... Yeni bölümü hemen dinleyebilirsiniz... Operadaki Lamba Cini Podcast’e 🍎’dan ya da Spotify’dan ulaşabilirsiniz...  Sevgiyle Kalın, olur mu?  Xoxo, Rumeysa

"Almanya" Bölümü Yayında!

  Almanya yolcusu kalmasın! Beş Dakikaya Oradayım!  Podcast'in yeni bölümü hemen burada:  #3 - Almanya   Almanya deyince aklımıza kim bilir neler geliyor? Muhteşem doğası, bira, bundesliga, Weimar belki...  Bu bölümde antik çağlardan, cermen kabilelere, Sezar'dan, Commentarii de bello Gallico'ya, gotlara, gotlardan anglosaksonlara, anglosaksonlardan, Kutsal Cermen İmparatorluğuna, Dede Korkut Hikayelerinden, Weimar Almanyası'na, Nazilere, Colonia Dignidad'a... Nelerden nelerden ve daha nelerden bahsettik.  Almanya'nın refah-çöküş, yeniden diriliş kaos, katliam bilim, sanat-gelişmişlik, ilkellik-ırkçılık, faşizm-özgürlük ve karmaşa dolu... Kaotik ve açıkçası bir o kadar destansı olan tarihini konuştuk.  Beş Dakikaya Oradayım!  Apple Podcast'lerde, Spotify'da Anchor'da sizinle... Sevgiler.... Rumy-