Hey... Ben geldiiiiim! Doğrusu inanılır gibi değil. Yıllar sanki büyük alışveriş indirimi için sırada bekleyen, kapı açılır açılmaz içeri hücum eden insan kalabalığı gibi aceleci. Dur yahu! Bu ne acele cadaloz? Otur dinlen, bir hasbihal edelim, soluklanalım, nasılsın diye sor... Ama yok, illa hızla gelip geçecek, arkasında anılardan, kahkalardan ya da kalp kırıklarından oluşan bir iz bırakacak. Ne yapalım canım... Demek ki böyle olması gerekiyor cicim diyerek gülümseyip devam edelim :) Uzuuuuuun boşluklar, bitmezcesine verilen aralar, yaşam savaşı, galibiyetler, mağlubiyetler, belleğime eklenen taze kelimeler derken sahiden on yıl geçmiş. Bu on yılda ne mi oldu? Mesela ben bilgisayarın başına oturup bu bloğu yazmaya başladığımda dolar 1.74 TL'ydi :) Korona'ymış Kripto'ymuş tüm bu K'lardan bihaberdik. Yine dert edip kendimizi epeyce bunaltacak şey bulurduk ama şuan yaşadığımız distopik günlerden çok uzaktık... Yarın ne olur bilmiyorum, bilen varsa söylesin. Şimdilerde