Eğer sanat devasa bir krallık olsaydı, opera en güzel köşede kendi tahtına kurulur başındaki taçla süzülürdü. Sanat bir su birikintisi olsaydı, opera bütün suların birleştiği o çağlayan kaynak olurdu. Sanatın her dalı ayrı ayrı göz kamaştırıcı, ruh okşayıcı, nefes kesici, büyüleyici güzellikte. Fakat bana kalırsa opera sanatın en üst formu, hiç bir sanat formu yok ki opera kadar muazzam, opera kadar kapsayıcı olsun. Opera hayattadır, tıpkı aşk gibi, kıskançlık gibi, nefret ya da pişmanlık gibi insancıldır, opera sizden bir parçadır. Opera size canlı canlı film de izletir, kitap da okutur, müthiş tabloları da keşfettirir, harikulade notalarla kulaklarınıza öpücük de kondurur ve daha neler neler yapar... :)
Opera'nın size çok uzak olduğunu düşünüyorsanız, aslında çok yakınınızda olduğunu söylemek isterim. Siz aslında pek çok aryaya, pek çok operaya aşinasınız. Sevil Berberi'nden Lakme'ye, Turandot'dan La traviata'ya, Sihirli Flüt'den Figaro'nun düğünü'ne ve daha nicesine kulaklarınız zaten aşina. Dinlediğinizde fark ediyorsunuz ki siz o melodiyi bir yerlerde duydunuz, belki bir filmde ya da bir reklamda :)
Sevgiler, Rumeysa x
Yorumlar