Ana içeriğe atla

Translate

Kitaba Övgü


Bütün İbrahimi dinlerde ya da pek çok inanışta, pek çok disiplinde hayata yalnızca bir kez geldiğimize inanırız. Yalnızca bir kez. Tek seferlik bir bilet. Sadece bir yolculuk. Hal böyle olunca insan elindeki tek yaşama, tek dünyaya tutunuyor, yaşayabileceği tek hayata sıkıca bağlanıyor ama tek bir yaşam dahi olsa, tek bir bilet de olsa elinde bence yüzlerce, binlerce hayat yaşamak mümkün... Size söylemem gerekir ki ben binlerce hayat yaşadım, binlerce insan tanıdım, binlerce adam ve kadın sevdim, apayrı evrenlere, apayrı boyutlara, apayrı türlere, apayrı yaşamlara dokundum, çocuk oldum, kadın ya da adam oldum, dünyaları gezdim, dünyaları dolaştım, dünyaların kraliçesi, prensesi ya da kralı oldum, belki savaştım, seviştim, barıştım ya da terkettim, sonra yaşlandım, tecrübe edindim ve belki de veda ettim. Bunların hepsi, yaşadığım tüm hayatlar, gezindiğim tüm dünyalar ziyaret ettiğim tüm medeniyetler kitapların içindeydi. 

Kitaplar... Evet o büyülü sayfalar. Benim yüzlerce, binlerce hayat yaşamamı sağladılar, kitaplar bana asla gidemeyeceğim yerleri gösterdi, asla yaşayamayacağım hayatları yaşattı, kitaplar sayesinde asla dokunamayacağım insanlara dokundum, sonra onlara veda etmem gerekti ama onları özlediğimde elime aldığım o mucize kokulu kitaplarla onlara kavuşabildim, tekrar ve tekrar. 

Sayfalarla büyülendim. Sayfalar uçan halı misali beni taşıdı götürdü bir yerlere, o yerler bazen çılgın kalabalıktan uzakta, çiçek açmış genç kızların gölgesinde bir yerdi, bazen tüfeğe, mikroba ya da çeliğe dokundum, sonra günlerin köpüğüyle ellerimi temizledim, otostopçu olup galaksilerde dolaştığım bile oldu, hatta bir gün o galaksilerde küçük bir prensle tanıştım, sonra onunla tilkilere, yılanlara ve güllere dokundum... Güllere dokundum ama kimseye gül bahçesi vaadetmedim. Kimi zaman Marie Curie'yle oturup kahve içtim, kimi zaman Atlas olup silkindim, kimi zaman Medusa'nın bakışlarından kaçtım, kendimi Nefertiti'nin gözlerinde buldum sonra, bir martı olup uzaklara uçmak istediğim de oldu, bir böcek olup yatağımda doğrulmaya çalıştığım da, gammaz bir yüreği dinlediğim de oldu sonra... Kahvemi alıp beyaz zambaklar ülkesinde dolaştığım da oldu, vadideki zambağı kopardığım da, iki şehrin hikayesi arasında sıkıştığım bile oldu ama o sıkışıklıktan tanrıların arabalarıyla kurtuldum sonra... Bir prensi öptüğüm de oldu, bir kovboyu da... Yüzükleri ve ilginç hikayeleri olan ufak tefek insanları da tanıdım, şişkolar ve sıskalar'ı da. Sonra hepsinden kaçıp bir vampirle evlendiğim bile oldu... Satırlarda zıplarken zaman yolculuğu yaptığım da oldu, bir zaman yolcusununun karısı olduğum da, zamanda iki yüzyıl geriye gidip bir İskoç'a aşık olduğum da oldu, zamanı elimde tutmak istediğim de... Paris ve Londra'da beş parasız kaldığım da oldu, bir kraliçe olup giyotine dokunduğum da. O satırlar içinde sefil de oldum soylu da, hizmetçi de oldum, hayalet de... Satırlar, dokular, kokular, bedenler ve ödenen bedeller... Sayamayacağım boyutlar, sayamayacağım dostluklar, sayamayacağım daha neler neler...

Kitaplarda öyle hayatlar yaşadım ki tadı damağımda kaldı, kitaplar sayesinde onca muhteşem hayata sahip oldum. Yaşadığım tüm hayatlardan bir ders aldım, nice anılar, sözler kaldı bende, nice dünyalar yaşadı içimde, içimde yaşayan dünyalardan biri daima bende kalacak bunu biliyorum. Bu dünyalardan biri ben yaşadığım sürece gözlerimde ışıldayacak. Ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım yuvam gibi gelecek bir şato olacak orada benim için ve beni daha önce hiç bırakmamış gibi yeniden içine almaya hevesli bir dünya. Bana mükemmel şeyler hissettiren bir dünya, beni sevgiyle kucaklayan bir dünya... 

İçimde yaşayan dünyaların en tatlısını henüz dinlemediyseniz Operadaki Lamba Cini Podcast'in (şu bölümü)'nü hemen tıklayabilirsiniz. 

Kitap sayfaları gibi büyüleyici bir gününüz olsun,

Sevgilerimle...

Rumeysa-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Eski Sevgililer Bumerang Mıdır? | İlişki Gurusu Rumy Konuşuyor; Ayrılığın ve Eski Sevgilinin Üstesinden Nasıl Gelinir? Nasıl Unutulur? Arkadaş Kalmalı Mı? Kısaca... Bir Ex'in Ardından Ne Yapmalı?

  Merhabalar... Haziran'ınız nasıl gidiyor? İyi misiniz?  Operadaki Lamba Cini Podcast 'in yeni bölümü yayında. Bu bölümde aşk, ayrılık ve eski sevgililik müessesesini masaya yatırdık. Bir yandan bolca güldük... :)  Yeni bölüme  şuracıktan ,  Spotify 'dan ve Apple Podcast'lerden ulaşabilirsiniz.  Sevgiler... Rumy-

“Toplanın... Ruh Çağırıyoruz! | İçimdeki Çocuğu Nereye Sakladım? Çağırsam Gelir Mi?” Bölümü Şimdi Yayında!

Merhaba, nasılsınız?   Epey oldu değil mi? Keşke buraya sık sık uğrayıp içimi dökebilseydim ama yapamadım, buraya daha önce uğrayamadım ama şimdi elim boş gelmedim, bir şey yapabildim ben! Operadaki lamba cini podcast’de yeni bir bölüm yapabildim!!!  🥳🥳 İçimde garip bir heyecan var... Antoine de Saint-Exupéry “Küçük Prens”i bitirmiş de piyasaya sürecekmiş gibi. Antoine de Saint-Exupéry “Küçük Prens”i bitirmiş ve O’nu Leon Werth'in çocukluğuna armağan edecekmiş gibi... İçimde bir his var, Küçük Prens’i ilk kez okuyacakmışım gibi.  Her ne kadar bu bölümde Küçük Prens’i konuşmasak da, içimde işte böyle bir his var.  Bu bölümü çocukluğuma, çocukluğunuza, çocukluğumuza ithaf ediyorum. Bir çocukluk ne kadar sıradan olursa olsun anılmaya değer, bütün çocuklar sevilip kucaklanmaya değer. İçinizdeki çocuğu kendiniz için kocaman sarıp sarmalayın!  Operadaki Lamba Cini Podcast’e Anchor’dan, Spotify’dan, Apple’dan ulaşabilirsiniz. İyi bayramlar, keyifli dinlemeler  🌹

Korecanlar için özel bölüm! "Mouse" Kdraması Üzerine | Daha İyisi Gelene Dek En İyisi "Mouse" Mu? + Choi Ran + Lee Seung Gi ve Lee Hee Joon" Bölümü Yayında! :)

Merhaba benim tatlı muggle dostlarım... Geçmiş 19 Mayıs'ımız ve Dünya Arı Günü'müz kutlu olsun! Ama şimdi bizim için bir Fare'yi konuşma zamanı... Nasılsınız? Biliyorum biliyorum iyi olmaya çalışıyoruz. Ben de öyle. Daha önce Operadaki Lamba Cini'nde bol bol Seul havası aldık ama Operadaki Lamba Cini Podcast'te daha önce hiç Kore dizilerini konuşmadık... Kendimi tuttum resmen! Taaa ki bugüne kadar! Sanatla özel bir bağ kuran ben "Ayy illa dizinin yayın tarihinin ilk ya da son gününün yıl dönümünde bu bölümü yapayım." diye düşündüm. O yüzden Mouse'um hakkında bölüm yapmayı erteledikçe erteledim. Mouse benim için çok özel. Bir başyapıt... İki yıl önce bugün son bölümü yayınlanan bu başyapıtı izleyin, izlettirin... Lafı uzatmayayım....  Sojularınızı, ramyonlarınızı, kapanlarınızı hazırlayın ve beni dinleyin!  "Mouse" Kdraması Üzerine | Daha İyisi Gelene Dek En İyisi "Mouse" Mu? + Choi Ran + Lee Seung Gi ve Lee Hee Joon 'a tıklayıp