Kitaplar... Evet o büyülü sayfalar. Benim yüzlerce, binlerce hayat yaşamamı sağladılar, kitaplar bana asla gidemeyeceğim yerleri gösterdi, asla yaşayamayacağım hayatları yaşattı, kitaplar sayesinde asla dokunamayacağım insanlara dokundum, sonra onlara veda etmem gerekti ama onları özlediğimde elime aldığım o mucize kokulu kitaplarla onlara kavuşabildim, tekrar ve tekrar.
Sayfalarla büyülendim. Sayfalar uçan halı misali beni taşıdı götürdü bir yerlere, o yerler bazen çılgın kalabalıktan uzakta, çiçek açmış genç kızların gölgesinde bir yerdi, bazen tüfeğe, mikroba ya da çeliğe dokundum, sonra günlerin köpüğüyle ellerimi temizledim, otostopçu olup galaksilerde dolaştığım bile oldu, hatta bir gün o galaksilerde küçük bir prensle tanıştım, sonra onunla tilkilere, yılanlara ve güllere dokundum... Güllere dokundum ama kimseye gül bahçesi vaadetmedim. Kimi zaman Marie Curie'yle oturup kahve içtim, kimi zaman Atlas olup silkindim, kimi zaman Medusa'nın bakışlarından kaçtım, kendimi Nefertiti'nin gözlerinde buldum sonra, bir martı olup uzaklara uçmak istediğim de oldu, bir böcek olup yatağımda doğrulmaya çalıştığım da, gammaz bir yüreği dinlediğim de oldu sonra... Kahvemi alıp beyaz zambaklar ülkesinde dolaştığım da oldu, vadideki zambağı kopardığım da, iki şehrin hikayesi arasında sıkıştığım bile oldu ama o sıkışıklıktan tanrıların arabalarıyla kurtuldum sonra... Bir prensi öptüğüm de oldu, bir kovboyu da... Yüzükleri ve ilginç hikayeleri olan ufak tefek insanları da tanıdım, şişkolar ve sıskalar'ı da. Sonra hepsinden kaçıp bir vampirle evlendiğim bile oldu... Satırlarda zıplarken zaman yolculuğu yaptığım da oldu, bir zaman yolcusununun karısı olduğum da, zamanda iki yüzyıl geriye gidip bir İskoç'a aşık olduğum da oldu, zamanı elimde tutmak istediğim de... Paris ve Londra'da beş parasız kaldığım da oldu, bir kraliçe olup giyotine dokunduğum da. O satırlar içinde sefil de oldum soylu da, hizmetçi de oldum, hayalet de... Satırlar, dokular, kokular, bedenler ve ödenen bedeller... Sayamayacağım boyutlar, sayamayacağım dostluklar, sayamayacağım daha neler neler...
Kitaplarda öyle hayatlar yaşadım ki tadı damağımda kaldı, kitaplar sayesinde onca muhteşem hayata sahip oldum. Yaşadığım tüm hayatlardan bir ders aldım, nice anılar, sözler kaldı bende, nice dünyalar yaşadı içimde, içimde yaşayan dünyalardan biri daima bende kalacak bunu biliyorum. Bu dünyalardan biri ben yaşadığım sürece gözlerimde ışıldayacak. Ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım yuvam gibi gelecek bir şato olacak orada benim için ve beni daha önce hiç bırakmamış gibi yeniden içine almaya hevesli bir dünya. Bana mükemmel şeyler hissettiren bir dünya, beni sevgiyle kucaklayan bir dünya...
İçimde yaşayan dünyaların en tatlısını henüz dinlemediyseniz Operadaki Lamba Cini Podcast'in (şu bölümü)'nü hemen tıklayabilirsiniz.
Kitap sayfaları gibi büyüleyici bir gününüz olsun,
Sevgilerimle...
Rumeysa-
Yorumlar